Emzirmeyle İlgili Problemler
Yeni doğum yapan annelerin birçoğu, bebeğini emzirme sırasında birtakım güçlüklerle karşılaşır. Bazı bebekler doğumdan hemen sonra anne sütünü almamak için diretirler. Bu durum karşısında kimi anneler umutsuzluğa kapılıp bir daha çocuğu emzirmek için uğraşmazken, kimi anneler de daha sonraki günlerde memeyi emebileceğini düşünerek mama veya şekerli suyla beslemeye başlarlar. Böyle bir sorunla karşılaşmamak için doğumdan hemen sonraki ilk saat içinde bebek emzirilmelidir; çünkü doğumdan sonra ilk emzirilme ne kadar geç olursa, bebeğin anne sütünü emme ihtimali de o kadar azalır, ayrıca doğumdan hemen sonraki ilk saat içinde bebek uyanık ve hareketli olduğu için emzirilmeye müsaittir.
Anne, doğumdan önce emzirilmeyle ilgili bilgileri edinmelidir. Eğer anne, doğumdan sonra ilk emzirilmeye ilgili güçlük yaşarsa, çevresinde deneyimli kişilerden yardım almalıdır. Bazı anneler, gebelikte aldıkları kilolardan kurtulmak için sıkı bir diyete başlarlar. Bu da anne sütünde azalmaya neden olur. Azalan anne sütü bebeği doyuramayınca mamalarla takviye yapılır. Bir süre sonra bebek anne sütünü almayı ret edebilir ve anne sütü kesilebilir. Annenin beslenmesi, sütünün besleyici niteliğini etkiler. Annenin yeterli ve dengeli beslenmesi hem bebeğin gelişimi hem de kendi sağlığı için önemlidir. Doğum süreci annelerde demir eksikliğine yol açtığı için yeni doğum yapan annelerde demir oranı izlenmeli ve gerekli takviye yapılmalıdır. Ayrıca, bebeklerini düzenli emziren anneler, bebeğini mamalarla besleyen annelere oranla fazla kilolarından daha çabuk kurtulmaktadırlar. Bol miktarda sıvı alımı hem annenin fazla kilolarından kurtulmasını hem de anne sütünün çoğalmasını sağlar. Anne sütünü artıran başka bir etkense, memelerin sık ve tam olarak boşaltılmasıdır.Tam gün çalışan annelerin büyük bir kısmı bebeklerini ek besinlerle beslemek zorunda kalırlar; çünkü gün içinde bebeği emzirme imkânı yoktur. Çalışan anne akşam saatlerinde ve iş yerinde uygun zamanlarda pompa ile sütünü çekebilir ve buzdolabında muhafaza edebilir.
Bebek acıktığında, bebeğe bakan kişiler tarafından ısıtılarak kaşık veya biberonla verilebilir. Son yasa değişikliğiyle kamu kuruluşlarında çalışan annelere günde iki saat süt izni verildi; fakat birçok anne bu izni, hafta içinde toplu olarak kullanmayı tercih etmektedir. Doğum sonrası ilk sütün zararlı olduğu düşüncesiyle, bazı yörelerde bebeklere ilk birkaç gün anne sütü verilmemektedir. İlk günlerde emzirilmeyen bebeğin sonraki günlerde emzirilmesi oldukça güçleşir, hatta birçok bebek, bütün uğraşlara rağmen anne memesi yerine biberonu tercih eder. Anne sütüyle ilgili araştırmalarda doğum sonrası ilk sütün, daha sonraki anne sütünden daha yararlı olduğu sonucuna varılmıştır.Doğumdan birkaç ay sonra sütünün yetmediği düşüncesiyle ek besinlere başlayan birçok anne vardır. Erken zamanda ek besinlere geçen bebeklerin anne sütünü almaktan vazgeçme olasılığı yüksektir. Oysa anne beslenmesine dikkat ettiği sürece ve bol miktarda sıvı tükettirse, ilk altı ay boyunca bebeğine kendi sütü yeterli gelecektir.
Doğum sonrası depresyona giren annelerin bu durumdan kurtulmaları için, sosyal ortamlara daha sık girmeleri ve yakın çevresinde psikolojik destek almaları gerekmektedir.Çeşitli nedenlerden dolayı emzirilemeyen bebekler, kaşık veya biberonla beslendiklerinde mutlaka kucağa alınmalıdır, böylece anne ile olan fiziksel yakınlaşmanın sağladığı yararlardan mahrum kalmamış olur.Çocuk sütten kesilirken bazı noktalara dikkat edilmesi gerekir. Çocuğu ani memeden kesmek, birçok soruna yol açabilir. Örneğin, göğüs enfeksiyonlarına, çocuğun iştahtan kesilmesine veya iştahının artmasına neden olabilir.Sütten kesme alıştırmalarında çocuğa daha çok ilgi gösterilmelidir. Aşmalı olarak sütten kesilmelidir. Her geçen gün emzirme süresi ve öğünü azaltılmalı, belli bir süre sonra sadece geceleri emzirilmelidir. Daha sonra da tamamen kesilebilir.
Çocuk alıştığı saatlerde sürekli meme isteyebilir. Bu durumda anne kararlılığını korumalı ve çocuğun dikkatini başka yöne çekmelidir. Meme uçlarına acı biber, kıl vb. maddelerin sürülmesi, yapıştırılması uygun değildir.Bazı anneler, bebeklerini genellikle emzirme saatlerinde kucaklarına alırlar. Bu durum çocuğun sevgiyi meme emmeyle ilişkilendirmesine neden olur. Dolayısıyla sütten kesilen çocuk, sevgi kaybına uğramış olur. Böyle bir sorunla karşılaşmamak için, bebek sadece emzirme saatlerinde değil, her zaman kucağa alınmalı ve bebeğin sevgi ve emzirme arasında doğrudan bir bağ kurması önlenmelidir.Çocukların bir yaşından sonra biberon kullanması uzmanlar tarafından önerilmemektedir. Kulak enfeksiyonlarına, iştahsızlığa ve zayıf ağız gelişimine yol açabileceği için biberon yerine, bardak kullanma alışkanlığı kazandırılmalıdır.
Emzirmenin Anne İçin Yararları
· Bebeğini emziren anneler, annelik duygusunu daha coşkulu ve sahici yaşarlar.
· Anneler, bebeklerine karşı kendilerini daha sorumlu hissederler ve eğitim sürecinde daha duyarlı davranırlar.
· Altı aydan fazla emziren annelerin rahim ve karnında bulunan yağ dokusu kısa zamanda eski biçimini alır ve anneler gebelik öncesi kilolarına daha çabuk kavuşurlar.
· Uzun süre emziren annelerin göğüsleri sarkmayarak, gebelik öncesi biçimini aldığı ve bebeği erken sütten kesmenin göğüs sarkmasına yol açtığı belirtilmektedir.
· Doğumdan hemen sonra bebeğin emzirilmesi, annedeki bazı hormonların salgılanmasını artırarak, doğumun anneye verdiği hasarın düzeltilmesinde etkili olduğu söylenmektedir.
· Meme kanseri, yumurtalık kanseri, kemik erimesi gibi hastalıklar emziren annelerde daha az görülür.
· Çocuğun daha az hastalanması ve anneye olan bağlılığı anneyi mutlu kılar.
KAYNAK: Çetin ÖZBEY, Çocuk Gelişiminde Yaşanan Sorunlar, İnkılap Kitapevi, İstanbul, 2006.