Çocukları Dinlememek

İletişim sürecinde, iletişiminin sürekliliğini ve niteliğini artıran etken iyi bir dinlemedir. En güzel, en unutulmaz ve uzun soluklu arkadaşlıkların, dostlukların temelinde arkadaşların birbirlerini çok iyi dinlemeleri yatar. Dinlemenin olmadığı ortamlarda iletişim sürekliliğini kaybeder. Bireye verilen değerin bir ölçütü de onu dinleyerek anlattıklarına değer verildiğini göstermektir. Psikoterapide de dinleme önemli bir unsurdur.

 

Pasif bir biçimde anlatanı dinlemek kaliteli bir dinleme biçimi değildir. Böyle bir dinlemeyle anlatana, onu dinlemede bir zorunluluk varmış izlenimi verebilir. Ama dinleme esnasında anlatılanların ilgi çekici olduğuna dair sözel veya davranışsal mesajlar anlatana verildiğinde etkili bir dinleme yapılmış olur ve böylece anlatanın anlatma hevesi ve heyecanı artar. Thomas Gordon, çocuklarla etkili iletişim kurmanın yollarından biri “kapı aralayıcı veya konuşmaya davet edici sözler olduğunu belirtir. Çocuk konuşurken, “evet”, “harika”, “ilginç”, öyle mi?”, “şaşırtıcı” vb. sözlerle, merak dolu bir yüz ifadesiyle, konuşmadan keyif alındığını belirten beden duruşuyla, çocuğun konuşmasını sürdürmesi ve bütün duygularını dışa aktarması sağlanmalıdır. Bunun yanında “tamamen sana katılıyorum”, “oldukça haklısın”, “senden bunu bekliyordum işte” vb. konuşmaya davet eden sözler, çocuğun konuşma seyrine göre kullanılmalıdır. Bunlara benzer söz ve davranışlarla dinleyen anlatanı anladığını ima eder. Dolayısıyla anlatan dinleyenin kendisini anladığını, anlattıklarıyla gerçekten ilgilendiğini gördükçe duygu ve düşüncelerini daha rahat bir biçimde ve keyifle anlatır.

 

Yukarıdaki söz ve davranışlarla çocuk konuşma ortamına çekilir. Çocuğun konuşmayı yani iletişimi sonuna dek götürmesini ve içini dökmesini sağlayan etken ise etkili dinleme yöntemidir. Etkili dinlemede konuyu anlatan her ne kadar etkinse, dinleyen de bir o kadar etkindir. Etkili dinlemede karşıdaki bireyle bir çeşit empati kurarak anlattıklarını anladığını belirtmektir. Yani onu anladığını belirten geribildirimler vermektir. Etkili dinlemeye şöyle bir örnek verilebilir:

 

Çocuk: Güzel güzel oynuyorduk; ama annesi çağırınca Ali gitmek zorunda kaldı.

 

Anne: Ali’nin gitmesine ve oyununuzun yarım kalmasına üzüldün.

 

Örnekte anne, çocuğun ne hissettiğini anlamış ve onu anladığını belirten ifadeler kullanmıştır. Şöyle bir örnek daha verilebilir:

 

Çocuk: Bu dersi çalışmak istemiyorum.

 

Anne: Bu dersi çalışmak sana sıkıcı geliyor.

 

Etkili dinlemede dinleyen kişi, geri bildirimde bulunurken, kendi duygu, düşünce ve önerilerini ortaya koymaz; çünkü dinleyen birey kendinden bir şeyler aktardığı zaman konuşmanın yönü değişebilir veya iletişim kesilebilir.

 

Etkili dinleme, ebeveyn ile çocuk arasındaki bağlılığı artırır ve çocuğun olumsuz duygularıyla yüzleşmesini sağlayarak üstesinden gelmesini kolaylaştırır, çocuğun kendisiyle ilgili farkındalığını artırarak duygularını tanımasını sağlar. Ayrıca etkili dinleme, başlamış olan iletişime süreklilik kazandırır. Bir-iki cümlelik bir iletişim, etkili dinlemeyle dakikalarca sürebilir. Özellikle çocuklarla iletişim kurmak için harika bir yöntemdir. Genellikle çocuklarla kurulan sıradan bir iletişim, ancak sorularla yön değiştirir ve hız kazanır.

 

Etkili dinlemeyle ilgili şöyle bir örnek verilebilir. Çocuk, markette gördüğü ve çok beğendiği bir arabayla ilgili düşüncesini annesine anlatmak ister; fakat annesinin yok diyeceğini bildiği için doğrudan istemez ve aralarında aşağıdaki gibi kısa bir diyalog geçer.

 

Çocuk: Bugün çok güzel bir araba gördüm.

 

Anne: Nerede gördün?

 

Çocuk: Markette.

 

Anne: Ne yapmamı istiyorsun?

 

Çocuk: Hiç.

 

Anne, etkili dinlemeyle çocuğun gerçek duyguları açığa çıkarabilir ve çocuğun içindeki arabayı alma arzusunu çatışmaya gerek kalmadan çözümleyebilir. Diyalogun birkaç cümlesi etkili dinleme cümlesiyle değiştirilerek yeniden şöyle oluşturulabilir:

 

Çocuk: Bugün çok güzel bir araba gördüm.

 

Anne: Gördüğün araba hoşuna gitti.

 

Çocuk: Evet çok hoşuma gitti.

 

Anne: Senin de öyle bir araban olmasını istiyorsun.

 

Çocuk: Kocaman bir arabaydı, yanında kumandası da vardı.

 

Anne: Senin kumandalı arabana benziyor muydu?

 

Çocuk: Evet, hem de çok benziyor; ama benim arabam ondan daha güzel.

 

Anne: Demek ki arabanı daha çok seviyorsun.

 

Çocuk: Elbette ki arabamı daha çok seviyorum.

 

Konuşmanın devamında çocuk, arabasının üstün niteliklerini sıralar ve konuşma uzar. Aslında ilk başlarda çocuk gördüğü arabayı istediğini ima etmeye çalışır; ama anne evdeki arabasını hatırlatınca çocuğun isteği kaybolur.

 

Etkili dinleme yöntemi çocukların yaşadıkları sorunları anlatmalarında ve çözmelerinde oldukça önemlidir. Çocuk bu yöntemle içindeki bütün rahatsız edici ve çatışmalı duygularını dışarıya yansıtarak yok eder. Sosyal yaşamda da durum böyledir; insanlar birçok sıkıntısını başkalarına anlatarak rahatlarlar. Bu tür paylaşımlar çözüm bulma amacı taşımaz, yani birey problemini anlatırken karşısındaki kişiden bir çözüm bulmasını veya öneride bulunmasını talep etmez.

 

İnsanlar sorunlarının birçoğunu başkalarıyla paylaşma gereği duyar ve bu paylaşım sonucu ya sıkıntısından kurtulur ya da sıkıntısı azalır. Çocuklukta sıkıntısını bir yakınıyla paylaşmayı öğrenen birey, yaşamı boyunca bu alışkanlığını sürdürür ve daha az ruhsal sorun yaşar. Çocuklukta itibaren sıkıntısını içine atan bireyler, daha çok ruhsal sorunlarla karşı karşıya kalırlar. Örneğin, arkadaşıyla çok sık tartışan çocuk, öfkeli olduğu zamanlarda, niçin öfkelendiğini birileriyle paylaştığında kısa sürede rahatlar; ama öfkesinin kaynağıyla ilgili bir paylaşım içine girmezse, zamanla öfkeli bir karakter geliştirebilir ve olur olmaz şeylere öfkelenir hale gelir. Dinleyen kişi, etkili dinlemeyle çocuğun öfkelenmesine yol açan gerçek nedeni ortaya çıkarabilir.

 

Etkili dinlemenin amacı konuşan bireyin konuşmasının anlaşıldığını hissettirmek ve devamını getirmesini sağlamaktır.

 

Etkili dinleme, çocukla karşılıklı ve göz göze bakarak yapılır. Çocuğun üzgün, sıkıntılı olduğu zamanlarda etkili dinleme işe yarmayabilir ve çocuk o an kimseyle konuşmak istemeyebilir. Bu gibi durumlarda belli bir süre çocuk kendi haline bırakılabilir.

 

Çocuk konuşurken konuşması kesilmemeli yalnızca kapı aralayıcı tepkilerle konuşması desteklenmelidir. Geribildirimler, çocuk konuşmasını bitirdikten sonra verilmelidir. Etkili dinlemede en çok yapılan hata, çocuğun duyguları yansıtılmaya çalışılırken, çocuğun sözlerinin tekrar edilmesidir. Etkili dinleme sözlerin tekrar edilmesi değil, anlatılanların anlaşıldığını belirten ifadelerin kullanılmasıdır. İletişim sürecinde çocuğun soruları, etkili dinleme adı altında tekrarlanmamalıdır.

 KAYNAK: Çetin ÖZBEY, Çocuk Eğitiminde Yapılan Hatalar, İnkılap Kitapevi, İstanbul, 2007.
IdeaSoft® | Akıllı E-Ticaret paketleri ile hazırlanmıştır.