Sarılık Zeka Geriliği Yapıyor.
Yeni doğan bebeklerde çeşitli nedenlerle görülen sarılık, tedavi edilmediği takdirde beyinde ciddi hasarlara neden oluyor.
Zeka bozukluğu başta olmak üzere, sağırlık, öğrenme güçlüğü, istemsiz hareketler, spastisite ve zeka geriliği gibi etkiler görülebiliyor.
Bebeklerde sarılık doğar doğmaz yapılan bir takım testlerle
anlaşılabilirken özellikle gözde ve ciltteki sarı renk hastalığın habercisi
olarak biliniyor. Kayseri Erciyes Üniversitesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları
Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Kendirci, yeni doğan bebeklerde en
sık görülen klinik bulgulardan birisi olan sarılığın, tedavi edilmemesi halinde
ciddi sağlık sorunlarına neden olabileceği uyarısında bulundu.
Sarılığı,
'vücuttaki yaşlı veya işlevsiz alyuvarların karaciğer, dalak ve kemik iliğinde
parçalanması sonucunda oluşan hemoglobinin yıkım ürünlerinden bilirubin denilen
maddenin kanda artması sonucu ciltte oluşturduğu bulgu' olarak açıklayan Prof.
Dr. Kendirci, bu maddenin vücuttan atılması gerektiğini söyledi.
Bu
işlemden sonra hastalığın safra yoluyla bağırsaklara geçerek atılabileceğine
dikkat çeken Kendirci, "Eğer altta yatan ciddi bir neden yoksa yeni doğan
sarılığı, yaşamın ilk 24 saatinden sonra görülür. Zamanında doğmuş bir bebekte
ilk 7 günden sonra, erken doğmuş bebeklerde ise ilk 10 günden sonra görülmez.
Aksi halde uzamış sarılıktan söz edilir ve ayrıntılı incelenmesi gerekir."
dedi.
Doğum öncesi yaşamda bebeklerin alyuvarlarının oksijen taşıma
kapasitelerinin daha fazla olması gerektiğinden alyuvar kitlesinin erişkin
insana göre daha fazla olduğunu hatırlatan Prof. Dr. Kendirci, kandaki
ömürlerinin de erişkinlere göre daha kısa olduğunu, dolayısıyla erişkine göre
yeni doğan bebekte fazla sayıda alyuvarın daha kısa sürede parçalandığını
kaydetti. Artmış bilirubin yüküne karşın yeni doğan bebeğin karaciğerinin bu
yükü arındıracak kadar olgunlaşmamış olduğunu aktaran Kendirci, "Bu nedenle
biliruninin kandan temizlenmesi zaman alır ve ciltte sarılık ortaya çıkar.
Prematüre dediğimiz zamanından önce doğmuş bebeklerde ise yeterince olgun
olmadıklarından sarılık daha sık ve daha yüksek değerlerle karşımıza çıkar. Anne
sütüyle beslenen bebekler erken dönemde sararabilirler. Ancak bu durumda bebeğin
temel besin kaynağı olan anne sütü kesilmemelidir. Tersine daha sık emzirilerek
bebeğin sıvı ve kalori gereksinimi giderilmelidir." şeklinde
konuştu.
Konjuge olmamış bilirubinin kanda çok yüksek düzeylere
eriştiğinde yeni doğan bebeğin sinir sistemi üzerinde çok ciddi kalıcı hasarlara
neden olabileceğine değinen Prof. Dr. Kendirci, bilirubinin kanda çok yüksek
düzeylere eriştiğinde, kan-beyin engelini aşarak yağdan zengin bir organ olan
beyinde birikerek ciddi zedelenmelere yol açacağını vurguladı. Bu
zedelenmelerin, etkilenmenin derecesine göre, sağırlık, öğrenme güçlüğü,
istemsiz hareketler, spastisite, zeka geriliği gibi etkenlere yol açabileceği
uyarısında bulunan Kendirci, "Yeni doğan sarılığı önce gözlerin beyazında ortaya
çıkar, bilirubin düzeyleri arttıkça yüzde, gövdede belirgin hale gelir.
Özellikle sarılık bacakların üst kısmında görülmeye başlandığında cilde basmakla
kaybolmayan sarı bir renk gözleniyorsa; bu durum, bilirubinin kanda yüksek
düzeylere eriştiğinin işareti olabilir. Ancak özellikle deneyimsiz
anne-babaların gövdede sarılık belirgin hale geldiğinde hekimlerine başvurması
gerekir. Eğer gerekli görülürse bebekten topuktan alınacak az bir miktar kanla
kandaki bilirubin düzeyleri tetkik edilebilir." açıklamasında
bulundu.
AİLE'NİN YAPACAKLARI
Bebeğin anne
tarafından sık sık emzirilmesi teşvik edilmeli ve anneye yardımcı olunmadır.
Uzun süre beslenemeyen bebeklerin daha çok sararacağı unutulmamalıdır. Her ne
kadar yeni doğan bebeklerin büyük çoğunluğunda sarılık gözleniyorsa da, bunların
bir kısmı tedavi gerektirdiğinden; sarılık fark edildiğinde bebek dikkatle
gözlenmeli, sarılık gövdede belirgin olduğunda bir çocuk hekimiyle temas
kurulmalıdır. Özellikle emmede zayıflık, sürekli uyuma, normal hareketlerinin
azalması, geç dönemde tiz sesli ağlama ve vücutta kasılma kanda bilirubinin çok
artığının göstergesi olabilir. Zaman yitirmeden hekime başvurulmalıdır.