Çocukların Gizli Dünyası
Okulların amacı nedir? sorusuna eğitimciler farklı yanıtlar veriyor. En çok verilen yanıtlardan bir tanesi müfredatı öğretmek.
Yani, çocuklar okula 'öğrenmek' için gidiyor.
Öğrenme nasıl oluşur?
Düşünme sonucu. Ezberleyerek öğrenme oluşmaz ya da çok az oluşur.
Peki,
sizce okullarda düşünme var mı? Çok az. Çocuklar çok az düşünüyor. Düşünme
olmayınca öğrenme de olmuyor. Durum böyle olunca da çoğu çocuk, öğrenme-mek ama
okulda başarılı olmak için bazı stratejiler geliştiriyor.
Aslında en
büyük strateji savaşları sınıflarda oluyor. Bu da çocukların gizli dünyası.
Nedir bu stratejiler?
DÜŞÜNME
Bazı öğretmenler
çocuğa soru sorduğu zaman, çocuk 3 saniye içinde yanıt vermezse, "Otur!" diyor
ve başka çocuğu söz veriyor. Ya da en erken yanıt veren çocuğa ödül
veriyor.
Mesaj ne? Düşünme, çabuk söyle.
Çocuk da strateji
geliştiriyor. Sadece ezberliyor. İşe yarayan bir strateji.
NE
BİLİYORSAN, ANLAT
Çocukların kullandığı diğer strateji de bu.
Kritik etme, düşünme ve analiz çok az olduğu için, bir soruya yanıt olarak
bilinen her şey anlatılır ki öğretmen istediği yeri anlatılanlar arasında
seçsin. Öğretmen de "O bu çocuk ne kadar çok şey biliyormuş!" desin.
"Neden Yavuz Sultan Selim, Doğu'ya yöneldi?" sorusuna, çocuk Yavuz
Sultan Selim hakkında bildiği her şeyi anlatır.
Okuldayken, bu benim
kullandığım en büyük stratejiydi.
MIRILDAN
Bazı
öğretmenler doğru yanıta o kadar konsantre olur ki, çocuğun ne söyleyeceğiyle ya
da ne düşündüğü ile çok ilgilenmez.
Aslında en çok bilgiyi hata yapan
çocuk verir. Neden hata yaptığını ve düşünme şeklini hatadan
anlayabiliriz.
Bu durumda yanıtı bilmeyen çocuk ne yapıyor? Doğru yanıta
yakın bir şeyi mırıldanıyor. Biraz tutturursa, öğretmen doğrusuna yönlendiriyor
zaten. Çocuk da yırtıyor.
YÜZ OKUMA
Bunu da
çocuklar çok yapar. Öğretmen yanıta yakın her şeyi kabul ettiği zaman, çocuklar
yanıta yakın bir tahminde bulunup, öğretmenin yüzüne bakıp, doğru yolda olup
olmadığı anlıyor. Öğretmen yüzünü ekşitirse, çocuk yanlış
yolda.
Öğretmenler de zaten çoğu durumda yüzlerindeki ifadeleri saklamayı
öğrenmiştir.
IŞIKTAN UZAK DUR
Bazı öğretmenler,
kulelerde büyük spot ışıklar ile nöbet tutan askerler gibidir. Öğretmen soru
sorunca sınıfa şöyle bir bakar. Işığı gezdirir yani. Işığa yakalananlar ilgili
ve uslu görünür. Işık gidince rahatlar ve ilgisiz hallerine geri
döner.
ŞAŞIRMIŞ GÖRÜN
Başka bir strateji şaşırmış
görünerek, ödevi öğretmenlere yaptırmak. Çocuk ilgili ama şaşırmış görünerek,
öğretmenden yardım almanın yollarını arar.
Şaşırmış gibi görünürse soru
basitleşecek. Yeteri kadar şaşırmış kalabilirse, öğretmen yanıtı
söyler.
İLK CEVAP VEREN OLMA
Çocuklar kimin iyi
öğrenci olduğunu bildiği için en iyi öğrencinin ilk önce yanıtlamasını bekler.
Aslında onu herkes özendirir. İlk yanıt verildikten sonra, diğer çocuklar
vereceği yanıtları onunkine benzetir.
Özgür Bolat